Modern siber tehditler hızla gelişiyor. Özellikle operasyonel teknoloji ortamları gibi, kritik altyapı barındıran, veri akış-güvenliğinin öncelikli olduğu ağlarda, geleneksel güvenlik yöntemleri yetersiz kalıyor. Doğrudan iletişimi kesmek tek çare değil. BT ortamları ve OT ortamları her zaman olmasa da birbiriyle entegre çalışmak zorunda kalır. Günümüzde verinin güvenliği kadar, takibi ve erişimi de eşit derecede önem kazanmaktadır. Bu gibi durumlarda Air-Gapped ağlar, siber saldırılara karşı en güçlü savunma yöntemlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
Air-Gapped Network Nedir?
Air-Gapped Network, bilgisayarların veya ağların genel internet de dâhil olmak üzere güvenli olmayan sistemlerden fiziksel veya mantıksal olarak izole edildiği bir güvenlik mimarisidir. Genellikle “Air-Gap” olarak bilinen bu ayrım, yetkisiz erişimi önleyerek, hassas verilerin ve sistemlerin harici siber tehditlerden korunmasını sağlar.
Air-Gapped ağlar, güvenli olmayan sistemlerden fiziksel ya da mantıksal ayrımı zorlayarak çalışır. Bu önlemler, izole edilmiş sistem ile harici ağlar arasında kablolu veya kablosuz doğrudan iletişim olmamasını sağlar.
Yaygın mimarilerden biri olarak, herhangi bir gelen veri akışına izin vermeden, bilginin Air-Gap oluşturulan ortamdan dışarı akmasına izin vermek için, veri diyotları (data diode) gibi donanımlar tarafından zorlanan tek yönlü ağ geçitlerinin kullanılmasını içerir. Bu sayede, sadece veri çıkışı yapılabilir; dışarıdan herhangi bir giriş engellenir.
Bu cihazlar, operatörlerin dış tehditlere maruz kalmadan, gerçek zamanlı telemetriye erişmesi gereken ortamlarda çok önemlidir.
Air-Gap ile Standart İzolasyon Arasındaki Farklılıklar
Genellikle veri diyotları kullanılarak zorlanan tek yönlü veri akışı, geri dönüş yolu olmadan, daha yüksek hassasiyetli bir ortamdan daha düşük güvenlikli bir bölgeye tek yönlü bilgi aktarımına izin verir. Özellikle veri diyotları, geri dönüş trafiğini önlemek için donanım düzeyinde zorlama kullanır ve backchannel iletişimi riskini ortadan kaldırır.
Fiziksel Air-Gap, güvenli ağlar ile dış ağlar arasında ağ kabloları, Wi-Fi bağlantıları veya diğer dijital köprülerin bulunmadığı anlamına gelir. Mantıksal bir Air-Gap ise, güvenlik duvarı kuralları veya yönlendirme kısıtlamaları gibi yazılım kontrolleri kullanır. Bunlar kolaylık sağlayabilir; ancak daha az güvenlidir ve yanlış yapılandırmaya veya istismara açıktır.
En Yaygın Alanlar, Kullanım Senaryoları
Enerji tesisleri, savunma ve askeri alanlar, araştırma tesisleri, kritik kamu altyapıları gibi alanlar, Air-Gap ağların en yaygın olduğu kullanım alanlarıdır.
Her ne kadar yüksek seviyede güvenlik sağlasa da, Air-Gap ağlar tamamen kusursuz değildir. Öne çıkan bazı zayıflıklar şunlardır:
- Taşınabilir medya riski: USB bellekler veya taşınabilir diskler üzerinden zararlı yazılım bulaşabilir.
- Backchannel saldırıları: Elektromanyetik sızıntılar, akustik sinyaller veya ısı değişimleri gibi fiziksel yollarla veri sızdırmak mümkündür.
- Yama ve güncelleme zorlukları: Harici bağlantı olmadığından, yazılım güncellemeleri ve sistem yamaları manuel olarak yapılmalıdır. Bu da operasyonel karmaşıklık yaratır.
Bu tip zayıflıklardan kaçınmak ve en az etki ile en yüksek seviyede güvenlik sağlamak için en iyi uygulama yöntemlerinden bazıları şunlardır:
- Veri geçişlerini kontrol altına alma: USB ve diğer medya giriş/çıkış noktaları sıkı şekilde kontrol altına alınmalı ve sadece güvenilir kaynaklardan veri aktarımına izin verilmelidir.
- Çoklu antivirus ve sandbox taramaları: Harici ortamlardan gelen dosyalar analiz edilmeli, şüpheli içerikler izole edilmelidir.
- Air-Gap yönetimi ve izleme: Fiziksel erişim, cihaz kullanımı ve işlem geçmişi gibi alanlar bir OT SIEM yaklaşımı ile loglama ve denetim altına alınmalıdır.
- Donanım tabanlı veri diyotları: Tek yönlü veri akışı sağlayarak, güvenli veri aktarımı yapılabilir.
Air-Gapped ağlar, özellikle dış dünyadan tamamen yalıtılması gereken sistemler için vazgeçilmez bir güvenlik çözümüdür. Ancak bu yapı her zaman ek önlemlerle desteklenmeli; taşınabilir medya güvenliği, çalışan farkındalığı ve manuel iş yükü getiren süreçler dikkatle yönetilmelidir. Günümüz tehdit ortamında, Air-Gap sistemler yalnızca fiziksel izolasyonla değil, bütüncül bir güvenlik stratejisiyle birlikte kullanılmalıdır.